Edebiyatın Ödüllü Kalemi Serhat Kaya’nın Anlatı Dünyası

0

Antalya’da Bir Edebiyat ve Tiyatro Buluşması

Güzelliknokta.com editörü olarak, Antalya 15. Uluslararası Tiyatro Festivali’nde, Mall of Antalya’da sahnelenen etkileyici bir oyunun ardından ödüllü yazar Serhat Kaya ile bir araya geldik. Antalya Devlet Tiyatrosu’nun davetlisi olarak Türkiye’den ve yurtdışından gelen tiyatro oyunlarını izlemek üzere festivale katılan Kaya, eski bir konservatuvarlı olarak tiyatroya olan derin ilgisini ve edebiyatla tiyatro arasındaki güçlü bağı bizimle paylaştı. Usta yazar Zülfü Livaneli’nin “Serhat Kaya romanları, edebi bir panorama yaratıyor” diyerek övdüğü 40’lı yaşlardaki yazar, ilk olarak 2023’te Renkli Rüyalar ile Kitapyurdu Okur Ödülleri’nde kendisine yer bulmuştu. 2024’te yayımlanan Bekleme Odası, 2024 Türkiye Okur Ödülleri Roman Kategorisi’nde 1.229 eser arasında en iyi 4. kitap seçildi, Baykuş Edebiyat Dergisi Ödülleri’nde Yılın Romanı ödülünü aldı ve 2024 Macit Kılıçeri Roman Ödülü’nde Uzun Liste seçkisine dahil edildi. Ayrıca, Bekleme Odası Ayşe Kulin’e verilen 54. Orhan Kemal Roman Armağanı’nda Jüri tarafından değerlendirilen 75 eser arasında yer aldı. Aynı yıl, Katarsis adlı anı-deneme türündeki kitabı, 2024 Türkiye Okur Ödülleri Anı-Deneme Kategorisi’nde yarışan 378 eser arasında Yılın En İyi 2. Kitabı seçildi. Yakında yayımlanacak olan Nadide Adalet adlı romanıyla okurlarını heyecanlandırmaya devam eden Kaya, festivalde sırasındaki buluşmamızda edebiyat ve sahne sanatları üzerine düşüncelerini bizlerle paylaştı. Bu makalede, ödüllü yazar Serhat Kaya ile gerçekleştirdiğimiz söyleşiye dayanarak, onun yazarlık serüvenini, eserlerini, ödüllerini, tiyatroya olan tutkusunu ve edebiyat anlayışını ele alıyoruz.

 

Toplumun Nabzını Tutan Bir Kalem

Serhat Kaya, eserlerinde toplumsal dinamikleri ve bireyin iç dünyasını ustalıkla harmanlamayı başarıyor. Deneyimli yazar, Antalya’daki uluslararası tiyatro festivali’nde, bir oyunun ardından gerçekleştirdiğimiz sohbette, edebiyatı “toplumun hem aynası hem de dönüştürücü bir aracı” olarak tanımladı. “Toplumun gerçeklerini yansıtırken, aynı zamanda insanları daha iyi bir dünya hayal etmeye çağırıyorum,” diyerek yazma felsefesini özetledi. Onun romanları, Türkiye’nin çalkantılı tarihinden bireysel yalnızlıklara, aidiyet arayışından modern insanın çelişkilerine kadar geniş bir yelpazede temalar sunuyor. Zülfü Livaneli’nin, Kaya’nın eserlerini “insan ruhunun evrensel ve yerel yankılarını birleştiren bir ustalık” olarak nitelendirmesi, bu zengin çeşitliliğin ve derinliğin bir göstergesi.

Kaya’nın eserlerinde sıkça işlenen yalnızlık ve aidiyet temaları, özellikle Türkiye’nin kültürel dokusuna derinlemesine nüfuz ediyor. “Modern insanın kalabalık içindeki yalnızlığı, geçmişle bugünün çatışması muhakkak hikayelerime sızıyor” diyor yazar. Bu temalar, onun Renkli Rüyalar gibi eserlerinde belirginleşiyor; bu roman, 2023 Kitapyurdu Okur Ödülleri’ni kazanarak geniş bir okur kitlesinin beğenisini topladı. Katarsis ise anı-deneme türünde, yazarın kişisel sorgulamalarını ve toplumsal gözlemlerini birleştiren bir eser olarak 2024 Türkiye Okur Ödülleri’nde Anı-Deneme Kategorisi’nde 2.’lik ödülünü aldı.

Edebiyatın Ödüllü Kalemi Serhat Kaya’nın Anlatı Dünyası

Ödüllerle Dolu Bir Yazarlık Serüveni

1982 İstanbul Cihangir doğumlu Serhat Kaya, Beşiktaş Lisesi’nden mezun olduktan sonra İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuarı’nda eğitim aldı. 18 yaşında usta sanatçı Uğur Yücel ile tanışarak sahne sanatlarına adım attı ve Eski Yeşil Kabare’de başlayan tiyatro serüveni, 600’ün üzerinde tek kişilik komedi gösterisinin ve farklı toplu oyunların turneleriyle Türkiye’yi defalarca kez dolaşmasına vesile oldu. Antalya 15. Uluslararası Tiyatro Festivali’nde, davetli olarak izlediği oyunlar sırasında tiyatroya olan tutkusunu şu sözlerle ifade etti: “Tiyatro ve edebiyat, aynı ruhun iki farklı yansıması. Sahnede bir karakterin nefesini hissetmek, yazarken bir cümleyi kurgulamak kadar güçlü.” Kaya’nın konservatuvar geçmişi, onun edebiyatla tiyatro arasındaki bağı derinlemesine anlamasını sağlıyor; bu bağ, eserlerinde ve festivaldeki sohbetinde sıkça vurguladığı bir tema.

 

Edebiyat sahnesinde de yükselişi dikkat çekici. 2023’te yayımlanan ve beşinci kitabı olan Renkli Rüyalar, Kaya’nın edebiyat dünyasındaki yerini sağlamlaştırdı ve Kitapyurdu Okur Ödülleri finalinde kendisine yer buldu. 2024’te yayımlanan Bekleme Odası, Paris’te başlayan sürükleyici hikayesiyle edebiyat dergilerinin övgüsünü aldı; 2024 Türkiye Okur Ödülleri Roman Kategorisi’nde 1.229 eser arasında en iyi 4. kitap seçildi, Baykuş Edebiyat Dergisi Ödülleri’nde Yılın Romanı ödülünü aldı ve 2024 Macit Kılıçeri Roman Ödülü’nde Uzun Liste’ye dahil edildi. Ayrıca, 54. Orhan Kemal Roman Armağanı’na aday gösterilen eser, 1000Kitap platformunda da okurların kitaptan yoğun bir şekilde yaptığı çoklu alıntılarla hızla popüler oldu. Aynı yıl, Katarsis adlı anı-deneme kitabı, 2024 Türkiye Okur Ödülleri Anı-Deneme Kategorisi’nde Yılın En İyi 2. Kitabı seçilerek Kaya’nın çok yönlü yeteneğini ortaya koydu. Kaya, ödüllerin kendisi için bir “hem mutluluk hem de teşvik” olduğunu, ancak asıl motivasyonunun yazının, insanı insana edebiyatla anlatıyor olmanın ta kendisi olduğunu vurguluyor: “Ödüller, eserlerimin elbette ilgi gördüğünü gösteriyor, bu ilginin böylesine karmaşık gündemler arasında olması da çok anlamlı lakin ödüller layık görülmesem de yazmak benim için seslenmek, adeta bağırmak hatta bazen sayıklamak gibi, dolayısıyla ben her kitaptan sonra kendimi zihnimin ve gönlümün yönlendirmesiyle hızla bir sonraki hikayeye odaklanmış buluyorum.”

 

Nadide Adalet: Kadınların Evrensel Mücadelesi

Kaya’nın okurları, yazarın yeni romanı Nadide Adalet için geri sayıma başladı. 2025 yaz aylarının sonunda yayımlanması planlanan bu eser, dünyada var olan inanç ve sekülerlik arasındaki gerilimi İran’da geçen bir hikaye üzerinden ele alırken, aynı zamanda evrensel bir kadın hikayesi sunuyor. Roman, İranlı bir kadının yaşamı üzerinden tüm dünya kadınlarının mücadelelerini ve dirençlerini anlatıyor. Festivalde, bir oyunun ardından gerçekleştirdiğimiz sohbette Kaya, “Nadide Adalet, bir kadının öyküsü gibi görünse de, aslında her coğrafyada, her kültürde kadınların ortak sesini ve dayanışmasını yansıtıyor. Serhat Kaya yeni romanı için, cesaretin, adalet arayışının ve insan ruhunun kırılgan ama güçlü yanlarının hikayesi” dedi. İranlı bir kadın karakterin kişisel yolculuğu, patriyarkal sistemlere karşı direnişin, kimlik arayışının ve özgürlük mücadelesinin evrensel bir sembolü olarak kurgulanıyor. Roman, bireysel bir portreyi, global bir bağlamda kadınların varoluş savaşına ayna tutarak, okurları hem duygusal hem de düşünsel bir yolculuğa davet ediyor. Nadide Adalet’in farklı dillere de çevirilecek olması, Kaya’nın uluslararası alanda çok daha geniş bir kitleye ulaşacağının da açık bir işareti.

Edebiyatın Ödüllü Kalemi Serhat Kaya’nın Anlatı Dünyası

İlham Kaynakları ve Edebiyat Anlayışı

Serhat Kaya, Türk ve dünya edebiyatından beslendiğini sıkça dile getiriyor. Yaşar Kemal’in destansı anlatımı, Livaneli’nin evrensel dili, Ahmet Hamdi Tanpınar’ın zaman ve hafıza temaları Kaya’nın melankolik ve şiirsel üslubuna ilham veriyor. Yabancı yazarlardan Jorge Luis Borges’in felsefi derinliği, Stendhal’in tutkulu karakter analizleri ve Fernando Pessoa’nın çok kimlikli benliği, Kaya’nın yazılarında iz bırakıyor. Kaya, yazarken müziğin gücünden ve tekerinden de beslendiğini vurguluyor. Ney, ud ve kanun gibi enstrümanların melodileri, onu derin bir duygusal ve yaratıcı alana taşıyor. “Müzik, ruhun dilidir; bir ney solosunun, udun tınısının ya da kanunun titreşiminin bende uyandırdığı his, bir sahneyi ya da karakteri daha gerçekçi şekillendirebiliyor. Müziğin, tıpkı tiyatronun sahnede yarattığı gibi, insan duygularını yakalamada eşsiz bir gücü var” diyor. Festivalde izlediği bir oyunun müzikal unsurları üzerine konuşurken, tiyatronun ve müziğin edebiyatla nasıl iç içe geçtiğini vurguladı: “Tiyatro, bir hikayeyi sahnede canlandırırken, müzik o hikayeyi ruhun derinliklerine taşır; yazarken de bu sinerjiden besleniyorum.” Yazarla bir araya gelmeden önce, kaleme aldığı Azad ve Katarsis eserlerini okumuş biri olarak, bu çok disiplinli yaklaşımın, Serhat Kaya’nın eserlerine hem estetik hem de duygusal bir derinlik kattığını söyleyebilirim.

 

Dijital Çağ ve Edebiyatın Geleceği

Dijital çağ, Kaya’nın edebiyat anlayışını da etkiliyor. Wattpad gibi platformların yeni seslere alan açtığını, ancak içerik karmasının kategorisiz ve yoğun olmasının anlatılan duyguların derinliğini ve hikâyenin gerçekliğini gölgede bırakabildiğini düşünüyor. “Sosyal medya, yüzeysel trendleri körüklüyor, sıkça acı olan köpürtüyor ama diğer taraftan nadir de olsa yazarları dünya çapında okurlarla buluşturuyor” diye ekliyor. Ona göre, özellikle edebiyat ve tiyatro, popüler kültürün dejenerasyon hızına karşı önemli ve direnç gösteren alanlar. Çağımızda okurların ve izleyicilerin beklentilerinin değiştiğini kabul eden Kaya, sanatçının ve yazan insanların sorumluluğunun daima “düşündürmek ve rahatsız etmek” olduğunu vurguluyor.

 

Genç Yazarlara ve Sanatçılara Tavsiyeler, Gelecek Vizyonu

Türkiye’de yazar olmanın çok kolay ama geniş kitlelere ulaşan ve kalıcılığa erişen bir yazar olmanın ise çok zor olduğunu düşünen Kaya, genç sanatçılara ve yazarlara cesur olmalarını ve kendi seslerini aramalarını öğütlüyor: “Okuduklarınız zihninizden taşacak kadar çok okuyun, korkmadan yazın ve trendleri değil de, içinizdeki gerçek sizi kovalayın ve ortaya çıkarın çünkü herkesten ve her şeyden aykırı, benzersiz olan yegane şey bireyin kendisi.”

Edebiyatın Ödüllü Kalemi Serhat Kaya’nın Anlatı Dünyası

Edebiyatın ve tiyatronun, Türkiye’nin kutuplaşmış ortamında birleştirici bir güç olabileceğine inanmaya devam etmek istediğini söylüyor Kaya. Festivalde, bir oyunun ardından yaptığı yorumda, “Tiyatro ve edebiyat, farklılıkları anlamamızı sağlar; bu anlama, bugün her zamankinden daha önemli,” dedi. Kaya’nın gelecek projeleri arasında, Nadide Adalet’in dışında yeni temalar ve kurgular yer alıyor. Modern insanın, kimlik ve aidiyet arayışını daha cesur bir şekilde ele almayı planladığını belirtiyor. Görünen o ki Serhat Kaya okurlarını yakın bir gelecekte kaleminden çıkacak farklı hikayelerle hem yerel hem de evrensel yeni yolculuklara çıkmaya davet edecek.

 

Edebiyat ve Tiyatronun Yeni Panoraması

Serhat Kaya, Türk edebiyatında yükselen bir yıldız olarak, Zülfü Livaneli’nin de işaret ettiği gibi, kendi özgü anlatım diliyle gerçekten “edebi bir panorama” yaratıyor. Kaya, Antalya 15. Uluslararası Tiyatro Festivali’nde, bir konservatuvarlı olmanın gölgesinde ve tiyatroya olan tutkusuyla oyunları izlerken, edebiyat ve tiyatro arasındaki bağı bir kez daha vurguladı. Edebiyatı, bir yüzleşme ve inşa süreci olarak tanımlayan yazar, yazarken hem bir kaşif hem bir mimar olduğunu ortaya koyduğu kalıcı eserlerle gözler önüne sermeyi başarmış. İranlı bir kadının hikayesi üzerinden tüm dünya kadınlarının mücadelesini anlatan Nadide Adalet, Kaya’nın kaleminin gücünü ve insana dair anlatılardaki hakimiyetini bir kez daha ortaya koyacağa benziyor. Onun eserleri, okurları hem Türkiye’nin köklerine hem de insanlığın evrensel sorularına götürüyor ve Serhat Kaya’nın kaleminden dökülecek hikayeler, edebiyat ve tiyatro dünyasında göreceği ilgiyle uzun süre yankılanacağa benziyor.

 

✎ Mutfağınızın olmazsa olmazı her ürün Karaca’da!
Etiketler

Yorum Gönder

0Yorumlar
* Please Don't Spam Here. All the Comments are Reviewed by Admin.
Yorum Gönder (0)
advertise

#buttons=(Kapat !) #days=(20)

Web sitesi, deneyimi geliştirmek için çerezleri kullanır. Daha fazla
Accept !